
Nihal, Tuzla Escort tren istasyonu yakınlarındaki arka sokaklarda her gece aynı yavaşlıkla yürürdü. Gündüzleri görünmez olmayı başarmıştı; kahvaltısını yaptığı çaycı bile adını bilmezdi. Ama gece olunca, şehrin en gerçek yüzüyle buluşur, kendi çizdiği sınırlarda yaşardı. Bu hayatı seçmişti, çünkü başka kimse onun için daha iyisini düşünmemişti.
Hayatla Barışmanın Yolu
Tuzla Escort Nihal, Yozgat’tan ayrıldığında yirmisine bile girmemişti. Evdeki baskılar, dayatılan roller, kırık hayaller onu İstanbul’a itti. İlk senelerinde bir tekstil atölyesinde çalıştı. Düşük ücret, uzun saatler ve patronun gözündeki değersizlik duygusu onu hızla tüketti. Bir gün kararını verdi: Ya başkalarının insafında yaşayacak ya da kendi şartlarını koyacaktı.
Tuzla’ya geldiğinde her şey sıfırdan başladı. Kendi müşterilerini buldu, kendi kurallarını yazdı. Asla aracıya karışmadı, kendine saygısını hiçbir zaman yitirmedi. Geceyi seçti çünkü orada daha az yargı, daha çok dürüstlük vardı.
Bir akşam istasyonun yanında otururken, genç bir kız yanına yaklaştı. Ürkekti ama belli ki bir şey sormak istiyordu. “Sen hiç korkmuyor musun?” dedi. Nihal, bir sigara yaktı, gözünü tren raylarından ayırmadan konuştu: “Korkuyorum. Ama korkudan kaçmak değil, onunla yaşamayı öğrenmek güç verir.”
O gece, o genç kız oradan sessizce ayrıldı. Nihal ise tekrar kalktı, yürümeye devam etti. Tuzla’nın son durağında bile hâlâ kendi rotasını çizmeyi başarıyordu.
Bir yanıt yazın