
Kartal escort ara sokakları gece çöktüğünde bir başka görünürdü. Işıkları titreyen sokak lambaları, rüzgârla sallanan tabela sesleri ve uzaktan gelen vapur düdükleri… İstanbul’un karmaşası gecenin sessizliğinde daha da büyür, daha da yalnız hissettirirdi. Aylin için bu sokaklar kucak seven hem ekmek kapısı hem de kabustu. Henüz yirmi iki yaşındaydı ama hayat ona çok erken yaşta ağır yükler yüklemişti.
Aylin’in hikâyesi küçük yaşlarda başlamıştı. Maddi sorunlarla boğuşan bir ailede büyümüş, liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmış, iş bulmak için İstanbul’a gelmişti. Kartal escort kiraladığı küçük, rutubet kokan odada tek başına yaşamaya çalışıyordu. Ama iş bulmak götten veren düşündüğü kadar kolay olmamış, çaresizlik içindeki bir genç kız olarak tanıştığı yanlış insanlar onu istemediği bir hayata itmişti. “Sadece geçici bir süre idare edeceğim,” demişti ilk başladığında. Ama o süre uzadıkça kendi hayatının esiri haline geldi.
O gece hava ayazdı. Aylin, Kartal sahile bakan tenha sokaklardan birinde, duvara yaslanmış, ellerini montunun cebine sıkıştırmış bekliyordu. Sokaktan geçen arabaların sesi bile çok nadirdi. Gökyüzü kapalıydı; yıldızlar yok, ay yok… Sanki her şey onun içindeki karanlığı yansıtıyordu.
Bir süre sonra üşüyüp yürümeye başladı. Sahile inen merdivenlere geldiğinde durdu. Merdivenlerin sert seven yarısı kırılmış, demir korkuluklar paslanmıştı. Aylin, “Benim hayatım da böyle işte… Yarım, paslı ve kırık,” diye düşündü. Ama yine de denizin sesine doğru ilerlemeyi seviyor, o sesle içindeki fırtınaları bir nebze bastırıyordu.
Sahile indiğinde taş bir banka oturdu. Gözleri dalgalara takılı kaldı.
“Ben buraya ait değilim. Böyle bir hayata ait değilim.”
Tam o anda uzaklarda yürüyen iki kadın dikkatini çekti. Ellerinde dosyalar, üzerlerinde belediyenin kadın destek birimi yelekleri vardı. Kadınlardan biri onu fark edip yaklaştı.
Bir yanıt yazın